GİRİŞ

E-Posta
Şifre

YENİ ÜYE

Ad
Soyad
E-Posta
Şifre
Şifre Tekrar
Ürün sepete eklendi
Aramıza Hoşgeldin!
Welcome Abroad!
Bültene başarıyla üye oldun.
Teşekkürler!
Thank you for subscribing to
our newsletter.

1500 TL ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO

İLK SİPARİŞTE %10 İNDİRİM İÇİN ÜYE OLUN! İNDİRİM KODU: HELLOPC10

Kardeş Çatışmalarına Ebeveyn Olarak Nasıl Yaklaşılmalı?

Kardeş rekabeti iki veya daha fazla çocuğu olan her ailenin yaşadığı bir durumdur. Burada, yetişkinler olarak çocukların sadece kardeş oldukları için birbirleriyle iyi geçinmeleri gerektiği varsayımına dikkat etmek gerekir. “Siz kardeşsiniz, kardeşler birbirine böyle davranır mı?” gibi söylemler ya da düşünceler bazen ağızdan otomatik olarak dökülse de neticede kardeşliğin de bir ilişki olduğunu ve tüm ilişkiler gibi inişli çıkışlı olabileceğini hatırlamak gerekir.

Bu pencereden bakıldığında aslında kardeşler arası çatışmalar da son derece doğaldır. Üstelik bu çatışmalar sayesinde çocuklar erken yaşlardan itibaren sorun çözme, tartışmayı yönetebilme, duygu farkındalığı ve uzlaşma konularında iyi bir tecrübe kazanır. Kardeşler arası çatışma ve rekabetin ardında pek çok farklı etmen olsa da temelini ebeveynleri tarafından biricik bir şekilde sevilme ve görülme ihtiyacı oluşturur. Bu temel ihtiyaç bir kardeş ile paylaşılamayacak kadar büyük olabilir…

Kardeş Rekabetinde Ebeveyn Tutumları Nasıl Olmalı?

Her konuda olduğu gibi bu konuda da anne ve baba olarak öncelikle kendi geçmişimize, ailede kaçıncı kardeş olduğumuza ve kardeş/eş ilişkilerimize bakmak gerekir. Ebeveynlik yaklaşımımız tüm bunlardan bağımsız olamayacağı için bu konular hakkında farkındalık sahibi olmak, kendi çocuğumuza davranış şekillerimizi de değiştirebilir. Neticede kardeşlik de bir ilişki biçimi olduğundan bu ilişkiyi kurmayı çocuğunuz da sizin aile içindeki ilişki kurma biçimlerinizden gözlemleyerek öğrenir.

Ailece zaman geçirmek elbette keyiflidir. Ancak evdeki çocukların her birine gün içinde 15-20 dakika da olsa bire bir zaman ayırmak, onları besler. Örneğin, küçük kardeş uyurken diğer kardeşle baş başa, göz göze sohbet etmek ya da çocukların her birine onların sizin için nasıl farklı ve değerli olduklarını “Senin kokun, gözlerin, saçların bir tane. Sen benim biricik kızımsın.” gibi ifadelerle belirtmek iyi olabilir.

Kardeşlere birbirleriyle ilgili sorumluluk verebilirsiniz, ödevlere yardımcı olmak, giysilerini giyerken birbirlerine yardımcı olmalarını istemek ya da dışarıda yürürken birbirlerinin elini tutmasını söylemek gibi… Burada önemli olan büyük kardeşe alabileceği sorumluluktan fazlasını vermemek olur. Özellikle 8-9 yaşından küçük çocukları birbirlerine emanet etmek, küçük kardeşin fiziksel bakımından büyük kardeşi sorumlu tutmak büyük kardeş için orantısız bir sorumluluk olur.

Peki, çocukların fiziksel ve psikolojik sağlıklarını koruyarak kardeş çatışmalarını nasıl yönetebiliriz? Akla gelen ilk çatışma noktalarından biri paylaşma konusudur.

Hakemlik Yapmayı Geri Plana İtin

Kardeşler arasında belki de en büyük çatışma konularından biri paylaşamamaktır. Bazen oyuncaklar, televizyon kumandası, yemek, çatal, kaşık … Bu liste uzayıp gidebilir. Bazen her oyuncaktan ikişer adet almak bile sorunun çözümü değildir. Çünkü sorun aslında oyuncak değil; her çocuğun anne ve babasının kalbinde yerinin ayrı olduğunu hissedebilmesidir. Böyle bir tartışma anında hakemlik yaparak durumu kazan-kaybet noktasına getirmemek değerlidir. O an tartışmada kimin haklı kimin haksız ya da kimin sonuca neden olduğunu bulmaya çalışmak sizleri her zaman sonuca taşımaz.

Sınır ihlalleri dışında kardeş çatışmalarına sürekli hakemlik yapmak, çocuklara sorunu kendilerinin çözmesi için alan bırakmamak her tartışmada anne ve babanın devreye girmesini ve birinin haklı diğerinin haksız duruma düşmesini beraberinde getirir.

Çatışma Çözümünü Çocuklarınıza Bırakın

Çatışmalar da paylaşma sorunu kadar sık yaşanır. Çatışmalarda, durumu ve duyguları yansıttıktan sonra çözümü çocuklarınıza bırakabilirsiniz. “Şimdi ikiniz bu problemi çözmek için ne yapabilirsiniz?” sorusuyla onları çözüme yönlendirebilirsiniz. Yeri geldiğinde çocuklarınıza birebir olarak “Şu anda ikiniz de kızgınsınız, fazla müdahale etmiyorum çünkü aranızda bir çözüm bulabileceğinize güveniyorum.” demekten de çekinmeyin. Her zaman çözüm yolu bulamayabilirler ancak bu söz onlara yeni girişimler için güven verir.

Yaşanan Çatışmaları Tasvir Edebilirsiniz

Ev içinde duygu ifadelerine alan açın. Kardeşler arası çatışma yoğun duyguları beraberinde getirir. Bir tartışma esnasında “Ne oluyor burada? Kim kırdı bu oyuncağı?” demek yerine sadece gördüğünüz durumu kendi yorumunuzu katmadan tasvir etmeyi deneyebilirsiniz: “Ablanın oyuncağını elinden alması seni çok sinirlendirdi.”, “Bazen kardeşin seni çok öfkelendiriyor…”, “Bana ne kadar öfkelendiğini kollarınla gösterebilir misin?” diyebilirsiniz.

Sınırları Belirleyin

Tartışma ve rekabet birbirine fiziksel olarak zarar verme boyutuna ulaştığında ise sınırları net bir şekilde çizebilirsiniz. “Kardeşine çok öfkelendiğini anlıyorum ama ona vurmana izin veremem, bunun yerine ne yapabilirsin? Bu yumuşak topu sıkabilirsin.” diyerek sınır koymuş ve olumlu davranışa yönlendirmiş olursunuz.

Kardeşler arasında tatlı bir rekabet olması elbette doğaldır. Bazen anne ve babalar için kardeşler arası gerilen ilişkiye yardımcı olmak kolay olmasa da aile içindeki demokratik ve adil bir hava içinde kavgalar kızışmak yerine tatlı öğrenme ve gelişme ortamlarına dönüşebilir.

Üye ol, ilk alışverişte %10 indirim fırsatı kazan!

Tüm sitede geçerli ilk alışverişinizde kullanabileceğiniz %10 indirim kodu için üye olun!