GİRİŞ

E-Posta
Şifre

YENİ ÜYE

Ad
Soyad
E-Posta
Şifre
Şifre Tekrar
Ürün sepete eklendi
Aramıza Hoşgeldin!
Welcome Abroad!
Bültene başarıyla üye oldun.
Teşekkürler!
Thank you for subscribing to
our newsletter.

1500 TL ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO

İLK SİPARİŞTE %10 İNDİRİM İÇİN ÜYE OLUN! İNDİRİM KODU: HELLOPC10

Yeni Jenerasyonumuz Alfa'yı Yakından Tanıyalım

Alfa (alpha) sözlük anlamına bakıldığında; Yunan alfabesinin ilk harfi. Bir de tabii toplu yaşayan hayvanlarda sürünün liderine de "alfa" deniliyor. Peki alfa jenerasyon tanımlaması olarak nereden daha doğrusu kimden çıktı? TEDx konuşmalarıyla da tanınan Avustralyalı demograf, fütürist ve araştırmacı Mark McCrindle'dan... Crindle ve ekibi 2011-2025 yılları arasında doğanları kapsayacak bir jenerasyon adı düşünürken, ulusal çapta bir anket yapmaya karar veriyorlar. Anket sonucunda öneriler arasında "Alfa" adı öne çıkıyor. Crindle'a göre ellerinde akıllı telefon ve tabletlerle büyüyen bu jenerasyon, teknolojiyi bireysel düşüncelerini hızlı bir şekilde aktaracakları bir araç olarak kullandıkları için diğer nesillere oranla en "dönüştürücü" kabul ediliyor. Bu dönüştürücü gücü elinde bulunduran neslin de alfa olarak tanımlanması neredeyse kaçınılmaz oluyor.

Her hafta dünyamıza 2,5 milyon yeni "Alfa" katılıyor. McCrindle'a göre Alfaları 2025 ve 2039 yılları arasında doğacak olan Beta nesli takip edecek. Hatta bu şekilde jenerasyon tanımlamaları devam ederse Gama ve Delta da sonraki nesiller için düşünülen isimler...

Teknolojinin İçine Doğan Bir Nesil

Alfaları diğer nesillerden ayıran en önemli nokta; tam anlamıyla teknolojinin içine doğmuş olmaları. Hatta bu neslin üyeleri, daha anne karnındayken ultrason görüntüleri whatsapp üzerinden aile grubundaki onlarca kişiye mesaj olarak atılabildi... Dolayısıyla yeni doğan bir Alfa, neredeyse dünyaya adım attığı ilk saniyelerden itibaren sosyal medyanın bir parçası haline geldi. Time and Survey Monkey tarafından yapılan bir anket de bu durumu doğrular nitelikte. Ankete göre milenyum ailelerden (Y kuşağı) sosyal medyada çocuklarının fotoğraflarını bir kez olsun paylaşmayanların oranı oldukça düşük... Bu oran sadece %19. Önümüzdeki yılllarda Alfaların bu paylaşımlara karşı ailelerine tavır alacaklarına dair öngörüler de var. Geçtiğimiz yıllarda, İtalya'da 16 yaşındaki çocuğun rızası olmaksızın fotoğraflarını sosyal medyada paylaşan annesine karşı açtığı davayı kazanması, bu durumun da habercisi niteliğindeydi.

Alfa Kuşağına Dair Görüşler

Alfalar için kullanılan bir diğer tabir ise Generation Glass yani Cam Jenerasyonu. Onların doğum yıllarıyla eş zamanlı olarak iPad ve Instagram gibi hayatımızı etkileyen teknoloji ve uygulamalar da doğdu. Dijital ekranlar (pek çok aile bu durumdan sakınsa da) Alfa jenerasyonunun büyüme sürecinin bir parçası haline geldi. Dört bir yanlarını sarmış bu dijital ekranlı dünyada büyüyen çocuklar Generation Glass tanımlaması bu nedenle oldukça gerçekçi bir bakış açısı.

Melbourne Üniversitesi'nde sosyoloji pofesörü olan ve jenerasyon isimleri üzerine (kuşaksal etiketler) üzerine çalışan Dan Woodman ise bütün bu tanımlamalara rağmen, siyasi bakış açıları gibi gelecekteki fikir ve eğilimleri belli olmadığı için bu çıkarımları yapmak için henüz erken olduğunu belirtiyor. En azından Alfaların genel eğilimlerini anlayabilmek adına en azından ergenlik dönemlerini beklemek gerektiğini belirtiyor.

Buna rağmen demograflar ve fütüristler toplanan mevcut bilgilerle neslin değerleri, kimlikleri ve yaşam tarzları hakkında öngörülerde bulunuyor. Bu öngörülerden biri de Cranfield Üniversitesi profesörlerinden Joe Nellis' ait. Nellis, Alfa kuşağının henüz var olmayan işleri üstleneceğini söylüyor. (Tıpkı bir zamanlar "sosyal medya uzmanı" gibi bir iş tanımlaması olmadığı gibi.) Nellis'in bir diğer kehaneti ise Alfaların pek çoğunun üniversiteyi daha ekonomik olduğu için çevrimiçi olarak okuyacağı yönünde. (Pandemi nedeniyle, bu durum için uzak geleceğe bakmamıza da gerek kalmadı gerçi.)

Eğitim Düzeyi En Yüksek Nesil Olacak

Bu zamana kadar dünya üzerinde yaşamış bütün jenerasyonlar içinde kuşkusuz en eğitimli olanlar Alfalar olacak. Bu durum teknoloji sayesinde bilginin bu derece kolay ulaşılabilir hale gelmesinin doğal bir bir uzantısı. Hatta ilerleyen yaşlarında teknolojiye anne ve babalarından çok daha fazla hakim olacaklar.

Tüm dünyada Alfa jenerasyonundan çocuklara sahip olan 8000 ebeveyni kapsayan bir anket yapılıyor. Anket sonucuna göre ebeveynler, çocukları 8 yaşına geldiğinde teknoloji bilgilerinin kendilerininkini aştığını düşünüyor. (Ayrıca ebeveynlerin yüzde 27'si, çocuklarının iPad veya iPhone'larına her şeyden daha fazla değer verdiğini düşünüyor.)

Geleceğe Dair Öngörüler

Alfa jenerasyonu, arkadaşları ve akranları ile çoğunlukla sosyal medya aracılığıyla etkileşime gireceği için ve gün boyunca onlarla bağlantı kurabilecekler. Bu durum da çevrimiçi ortamda sosyal kabul görmeyi onlar için önemli sorun haline getirecek. (Ebeveynlerin bu noktada yüz yüze etkileşimin ne denli önemli olduğunu öğretmeleri gerekecek.)

Irksal farklılıklar ya da dini inançlar Alfa jenerasyonu için hayatlarında öne çıkan ya da belirli davranış kalıplarına neden olan faktörler olmaktan uzaklaşacak. Bireysel olma eğilimleri, onların sürekli değişerek yeni davranışlar sergilemelerine neden olacak.

Yaklaşık on yıl içinde çalışacakları iş yerindeki en büyük grubu oluşturacaklar. Çalışma ve problem çözme yaklaşımları açık düşünceye yakın oldukları için akranlarından farklı olacak. Ayrıca, yalnızca ilkelerine uyan ve farklı çalışma ortamlarını benimseyen şirketler için çalışmayı tercih edecekler. Teknolojiyi insan bağlantısına tercih edecek olmaları da çalışma yaşamlarına dair diğer bir öngörü.

Alfa kuşağının nasıl bir psikolojiye sahip olacağı ise tartışılan bir konu. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan 2019 yılında bir dergiye verdiği röportajda "Bu kuşak bireysel olarak daha girişimci daha ben merkezli daha konformist olacak. Daha kolaya ve rahata düşkün olacak. Daha aceleci ve sabırsız olacak. Ve kendine odaklı bir kuşak olacak. Şu andaki kuşak sosyal temas kurarak iletişim gerçekleştiriyordu Alfa kuşağı ise daha çok otonom robotlarla arkadaşlık kuracak. " sözleriyle teknolojinin olası zararlı açılımlarına ışık tutuyor.

Bu ifadelerin ve uzman görüşlerinin sadece birer öngörü olduğunun altını çizmek gerekiyor. Çünkü ebeveynler tam da bu nedenlerle, çocukların doğayla iç içe olmalarına, ekran karşısında kısıtlı zaman geçirmelerine, akran yakınlığına ve sosyalleşmelerine daha da önem veriyorlar. Grant Thornton'a göreyse (dünyanın en büyük denetim firmalarından biri) Alfa jenerasyonu ebeveynliğe, güçlü bir evliliğe çok para kazanacakları bir kariyerden daha fazla önem veren bir nesil tarafından büyütülüyor. Yine Grant Thorton'ın gelmiş geçmiş en sağlıklı ve en uzun yaşayacak nesilin Alfalar olacağına dair bir öngörüsü daha bulunuyor.

Bir Alfanın Anne ve Babası Olmak...

Sevgili Alfa ailesi... Sizin çocukluğunuzda teknoloji kelimesi muhtemelen çok kanallı televizyonu ya da cd çaları ifade ediyordu. Evinizdeki Alfa içinse teknoloji sadece "bir üst modeli" ifade edecek kadar gelişti. Bu nedenle ebeveynlik anlayışınızda görmezden gelinemeyecek bir teknoloji etkisi olacak. Onlara ayak uydurabilmek adına mümkün olduğu kadar teknolojiyle iç içe yaşamanız gerekecek. Bu hakimiyet, onları sosyal medyanın ve yine teknolojinin zararlı etkilerinden koruyabilmeniz açısından da size fayda sağlayacak. Yaşları büyüdükçe, fazla meraklı gözükmeden çevrimiçi olarak hangi içeriğe maruz kaldıklarını takip etmeniz gerekecek.

Teknoloji ve Alfa Aileleri

Teknoloji Alfaların hayatlarında önemli bir yere sahipken bir yandan da ebeveynler de çocuklarını büyütürken teknolojiden destek alıyor. Çocuklara hikaye okuyan, onlara çeşitli oyunlar sunan ipal gibi robotlar giderek daha fazla ilgi görüyor. Hatta IEEE (Institute of Electrical and Electronics Engineers) göre Y kuşağından ebeveynlerin% 40'ı, insan bir dadıyı evde kalabilen bir robot dadı ile değiştirmeye veya desteklemeye bile sıcak bakıyor. Fakat unutulmaması gereken nokta; Alpha kuşağının beyinleri tüm bu ekran süresi yüzünden yeniden yapılandırılıyor. Beyin taramaları, beyinlerinin çalışma yöntemlerinin teknik cihazlara daha az maruz kalan beyinlerden farklı olduğunu ortaya koyuyor. Fazla ekran süresi (üç ila beş yaşındakiler için günde bir saatten fazla olduğunda) dikkat eksikliği bozuklukları, öz düzenleme sorunları, depresyon ve iki kutuplu bozukluklara neden olabiliyor. Bu nedenle Alfa kuşağını yetiştirirken ebeveynlere teknolojinin avantajlı taraflarını ön plana çıkarabilmek adına büyük rol düşüyor.

Not: Alfa ebeveynliği üzerine yazılmış Changing The Game For Generation Alpha kitabı da konu hakkında kapsamlı bilgi edinmek isteyenler için yol gösterici nitelikte.

Üye ol, ilk alışverişte %10 indirim fırsatı kazan!

Tüm sitede geçerli ilk alışverişinizde kullanabileceğiniz %10 indirim kodu için üye olun!