GİRİŞ

E-Posta
Şifre

YENİ ÜYE

Ad
Soyad
E-Posta
Şifre
Şifre Tekrar
Ürün sepete eklendi
Aramıza Hoşgeldin!
Welcome Abroad!
Bültene başarıyla üye oldun.
Teşekkürler!
Thank you for subscribing to
our newsletter.

1500 TL ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO

İLK SİPARİŞTE %10 İNDİRİM İÇİN ÜYE OLUN! İNDİRİM KODU: HELLOPC10

Oyun Oynamanın "Doğru" Hali

Yaklaşım, ses tonu ve çocuğun kendini lider olarak konumlandırması gibi hususları göz önünde bulundurarak oyun oynamak, bize farklı bir dünyanın kapılarını nasıl açabilir? İstanbul Parenting Class Kurucusu Sinem Olcay’dan aldığımız görüşler ve kişisel deneyimler eşliğinde açıklamak istiyoruz.

Tüm anneler çocuklarıyla oyun oynar. Peki ama oyun esnasında söylediklerimiz, yaptıklarımız ve çocuklarımıza yaklaşımlarımız ne kadar doğru? Okuduğum kaynaklara göre, belirli bir çerçeve içinde yaptıklarımın çok da yanlış olmadığını sanıyordum. Mesela oynarken çocuğa alan tanımak, çok müdahale etmemek, onun yönlendirmesine izin vermek gibi kavramların varlığından haberdardım. Ancak Lalin’in gelişimi ve gidişatı için ziyaret ettiğim İstanbul Parenting Class (İPC)’ta gerçekten çok faydalı bilgiler öğrendim ve aslında yaptığımız küçük hataların, çocukların genel haline olan etkisini bizzat gözlemleme fırsatı buldum.

İlk ziyaretimde, İPC’ın kurucusu Sinem Olcay ile Lalin’in gelişimi hakkında merak ettiklerimi konuştuk… Bazı durumlarda nasıl davranmam gerektiğini şaşırdığım anlarda neler yapmam gerektiğini sordum. Harika bir sohbetten sonra bir sonraki seansı Lalin ile birlikte gerçekleştirmeye karar verdik. İkinci randevumuzda Sinem Hanım, ikimizi aktivite sırasında gözlemledi. Ardından Lalin biraz da Sinem Hanım ile oynadığında aradaki farka inanamadım! Yabancılara kolay kolay pas vermeyen Lalin, doğru yaklaşan biri olduğu zaman meğer nasıl da yumuşak ve eğlenceliymiş. Sinem Hanım’ın yaklaşımı, ses tonu, oyun içinde kendini konumlandırması benim için farklı bir dünyanın kapılarını araladı.

Genellikle rahatça oynar Lalin, ben de fazla karışmam. Öğretici olması için araya her zaman bir soru eklemeye gayret gösteririm. Yapamadığı bir aktivite varsa eğer onu motive eder, tekrar denemesi için teşvik ederim. Halbuki oyun oynamanın, tamamen çocuğun liderliğinde olması gereken bir aktivite olması gerekiyormuş. Tüm öğretme, anlatma, düzeltme, motive etme çabalarından sıyrılıp sadece onun istediği gibi, yaptıklarını izleyerek tekrar ederek… Bu konu beni o kadar etkiledi ki eve gelir gelmez bilgisayarın başına oturdum ve başladım yazmaya. Çünkü bizzat gördüm ki küçük değişikliklerle çocuklarımızla olan ilişkilerimizi düzeltmemiz mümkün. Sinem Hanım’a ‘oyun oynarken doğru yaklaşım’ ile ilgili birkaç soru sordum. Tüm annelere çok faydası olacağını düşündüğüm bilgileri lütfen siz de uygulayın. Farkı hemen hissedeceksiniz…

OYUN OYNARKEN NASIL BİR YAKLAŞIM BENİMSEYEREK ÇOCUKLARLA İLETİŞİM KURMALIYIZ?

Özellikle küçük çocuklarla oyun oynarken amacımızın ‘çocuğa kendini değerli ve önemli hissettirmek’ olduğunu daima hatırlamalıyız. Öncelikli hedef çocuğa yeni şeyler öğretmek, yeni bir beceri kazandırmak, doğru ve yanlışları göstermek değildir. Bu kazanımlar eğer doğru oyun yaklaşımını oturtabildiysek zaten doğal olarak gelecektir. Küçük çocuklarla oyun oynarken sosyo-duygusal anlamda beslendiklerinden emin olmak adına liderliği çocuğa bırakan, o bir yönlendirici siz de takipçiymişsiniz gibi bir tavır benimsemelisiniz.

OYUN OYNARKEN BİZ ANNELERİN UYMASI GEREKEN ALTIN KURALLAR VAR MI?

Altın değerinde bir şey söylemek büyük sorumluluk! Bunu taşıyabilir miyim emin olamadım ama çocukla oyunun özü olan temeller şunlar olabilir sanki:

  • Oyun keyif almak, eğlenmek içindir. Ne sizin tarafınızdan ne çocuğunuzda bir zorlanma hissi olmamasına dikkat edin. Gevşeyin, rahatlayın, eğlenin.
  • Doğal öğretme fırsatları karşınıza fazlasıyla çıkacaktır; bunları kullanabilirsiniz ama hırs yapmayın. Oyunda illa ki yeni içerikler sunmak, çocuğunuzu eğitmek, öğretmek zorunda değilsiniz. Siz bir ilkokul öğretmeni değil; çocuğuyla sağlıklı bağ kurmaya çalışan bir annesiniz. Bunu daima hatırlayın.
  • Oyunda duyguları söze dökerek, yaşayarak, beden dilinizle aktararak merkeze alın. Hem çocuğunuzunkileri hem de kendi duygularınızı yansıtabilirsiniz. Duyguları anlamak, öğrenmek, sağlıklı şekilde dışa vurmak için oyun harika bir fırsattır. İyi değerlendirin.

ANNELERİN OYUN SIRASINDA SIKLIKLA YAPTIKLARI YANLIŞLAR NELER?

Neredeyse tüm ebeveynlerin oyunda düştüğü tuzak ‘öğretme’ motivasyonumuzun ön planda olmasıdır. Evet, oyun zihinsel gelişimle ilintilidir ama oyundaki bu zihinsel kazanım okuldaki gibi komutlar vererek, sorular sorarak ilerleyen, sistemli bir eğitim-öğretim şeklinde algılanmamalıdır. Literatürde ifade edildiği şekliyle ‘spontaneous learning/ doğal-anında-yaşayarak öğrenme’ hedefimiz olmalıdır. Çocuğun oyuna tüm duyularıyla hissedip sosyal paylaşım halinde, keyif alarak katılımı sağlanırsa yeni şeyler öğrenmesi mümkün. Bu da genelde aklımızın bir kenarında, ‘oyunda öğretilecekler’ veya ‘doğrular-yanlışlar’ listesi varken kolay değildir. Oyunda çocuğa bir şeyler öğretmeye çalışmayı bırakmalıyız.

DOĞRU YAKLAŞIMLA OYUN OYNAMANIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELERDİR?

Çocuğunuzun sosyo-duygusal olgunluğu oyunla gelişir. Bu, hem onun birey olarak sağlıklı bir benlik geliştirmesinin hem de akranlarıyla iyi ilişkiler kurabilmesinin temelidir. Sağlıklı benlik, en temelinde kendini ifade edebilir, yeterli ve anlaşılmış hisseder, sevildiğini ve değerli olduğunu bilir ve belirli bir aidiyet duygusu yaşar. Bunlar yaşam boyu geliştirmeye devam ettiğimiz ve bizi karşılaştığımız zorluklar karşısında dirençli kılan özelliklerimizdir. Örneğin, çocuğunuzun okula geçişte yaşadığı zorlanma, evdeki doğru oyunla esnetilebilir.

DOĞRU YAKLAŞIM İLE OYUN OYNAMAK NE TÜR PROBLEMLERİ ÇÖZMEMİZE YARDIMCI OLUR?

Besleme, giyinme, uyku gibi günlük rutinde çocuğunuzla yaşadığınız inatlaşmalar; sosyal hayattaki bakıcı değişimi, okula başlama, kardeş kıskançlığı, akran çatışmaları, ebeveynlerin iş ve seyahat gibi yoğunluklarının olumsuz etkileri dahil olmak üzere pek çok sorun doğru oyun yaklaşımıyla dengelenip düzenlenebilir.