GİRİŞ

E-Posta
Şifre

YENİ ÜYE

Ad
Soyad
E-Posta
Şifre
Şifre Tekrar
Ürün sepete eklendi
Aramıza Hoşgeldin!
Welcome Abroad!
Bültene başarıyla üye oldun.
Teşekkürler!
Thank you for subscribing to
our newsletter.

1500 TL ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO

İLK SİPARİŞTE %10 İNDİRİM İÇİN ÜYE OLUN! İNDİRİM KODU: HELLOPC10

Gerçekten "İki Dil Bilen" Çocuk Yetiştirmek

The New York Times'ın 2017 yılında en çok okunan çocuk gelişimi yazılarından biri olan "Raising a Truly Bilingual Child" yazısını Türkçe yayınlıyoruz. Every Mother is a Daughter, Quirky Kids gibi kitapların yazarı, Amerikalı pedagog Perri Klass’tan ailelerin, çocuklarını küçük yaşta iki dil bilmeye yönlendirmek için nasıl bir yol izlemeleri gerektiğine dair bir inceleme.

Gerçekten iki anadile sahip olmak ender rastlanan, güzel bir şeydir. "Gerçekten" sözcüğüyle kastım, iki dili anadil yeterliliğinde konuşmak. Pek çoğumuz yabancı dilleri okulda ve sonrasında öğrenmeye çalıştığımızdan bizim için bu sadece bir hayal.

Yüksek yetkinlikte iki dil bilmek, ABD’de büyüyen çocukların diğer yabancı dillere maruz kalmamalarından dolayı, muhtemelen diğer ülkelerde daha yaygın durumda. Fakat iki dilliliğe giden yolda atılan adımlar, bir çocuğun dile olan genel becerisine de yardımcı olabiliyor. Bununla birlikte erken yaşta birden fazla dile maruz kalmak, özellikle o dildeki sesleri çıkarabilme becerisi açısından belli avantajlar sunuyor.

Fakat aileler, küçük yaştaki çocuklarının doğal dil becerilerinin çaba sarf etmeden gerçek yetişkin dil becerilerine dönüşeceğini zannetmemeliler. Florida Atlantik Üniversitesi’nde bir profesör ve iki dillilik gelişimi üzerine 2015’te yazılan bir inceleme makalesinin başyazarı olan gelişim psikoloğu olan Erika Hoff şöyle der: "Evveliyatı ve sebebi ne olursa olsun, iki dil bilen çocuk büyütmek isteyen herkes için bir yabancı dil edinmek, o dile ciddi anlamda maruz kalmak çok önemli bir husustur."

Pediatrlar, düzenli olarak ebeveynlere küçük yaştaki çocuklarıyla mümkün olabildiğince çok konuşmalarını, onlara okumalarını ve şarkı söylemelerini tavsiye ediyor. Buradaki amaç, yalnızca bir dille büyüyen çocuklar için başlıca öneme sahip bir husus olarak, dile aşinalığı artırmak. Ayrıca dil gelişimini teşvik etmek için söz konusu aşinalık yüz yüze olmak zorunda. Küçük çocuklarda dil öğrenmek için ekran karşısında geçirilen süre sayılmamakta, bununla birlikte çocuklar ilerleyen zamanlarda eğitim amaçlı olarak ekran karşısında geçirdikleri sürelerde içerik ve kelime dağarcığı edinebilmekte. Dr. Hoff, "Çift dil bilgisinin gelişimi için çocuğun her ikisine de maruz kalması gerekecek ki bu Amerika gibi tek dilli bir ortamda gerçekten zor bir durum."

Pediatrlar, kendi konuştuğunun haricinde bir dil bilen ebeveynlerin çocuklarına anadillerinde yüksek sesle okuma yapmalarını, şarkı söylemelerini, hikayeler anlatmalarını ve onlarla konuşmalarını tavsiye ediyor. Böylece çocuklar, kendilerini tam olarak rahat hissetmedikleri bir dilde konuşan birinden aldıkları kısıtlı aşinalık yerine; sofistike içerik ve bilgilerin yanı sıra söz konusu zengin ve kompleks dile maruz kalabilirler.

Ebeveynler söz konusu aşinalığı sağlamaya çalışmak için farklı stratejiler uygulamakta. Bazı aileler, anne ya da babadan her birinin çocukla farklı dilde konuşmasına karar verirler. Dr. Hoff'un ifade ettiğine göre anne baba, çocukla her iki dilde konuşsa dahi çocuk bunu ayırt edebilir; "Çocukların dili konuşanlara göre ayırt etmesi gerektiği, yoksa kafalarının karışacağını öne süren hiçbir araştırma yok." Öte yandan bu kural, İngilizce harici bir dilin kullanıldığından emin olmanın bir yolu olabilir.

Çocuk yabancı dil konuşulan bakıcılar tarafından (mesela Au Pair ile yurt dışına çalışmaya gelmiş bir Çinli veya bir Fransız dadı) büyütülüyorsa bu süre zarfında o dili çalışmak açısından bazı avantajları olabilir. Fakat çocuk, o ikinci dili (örneğin Korece) konuşarak büyürse -örneğin kuzenleri ve büyükanne ve büyükbabasıyla- veya o dile ve kültüre ağırlık veren bir "Hafta Sonu Kursu”na giderse, o dilde müzikler dinler, hatta kitaplar okursa ve bir de üzerine Kore'ye seyahat ederse, çocuk sonunda o dil için çok kuvvetli bir anlayışa sahip olacaktır.

Dr. Hoff'un ifade ettiğine göre iki dil öğrenmek birini öğrenmeye göre çok fazla zaman alır ve konu yine maruz kalmaya yani aşinalığa çıkar.

"İki dil öğrenen bir çocuğun, tek dil bilen çocuğa göre, her ikisi için de daha dar bir kelime dağarcığı olacaktır. Bir günün kaç saati olduğu belli; ya İngilizce işiteceksin ya da İspanyolca," demektedir Dr. Hoff. Bununla birlikte çocuk için iyi olacaktır diye eklemektedir. Dilleri birbirine karıştıracaklardır; fakat bu kafa karışıklığı anlamına gelmez. "İki dilli yetişkinler ise dilleri hep karıştırmaktadır; bu da dil yeteneğinin bir işaretidir" der.

Dr. Hoff, çocuklarını İspanyolca ve İngilizce konuşarak büyüten çok eğitimli ve varlıklı bir nüfusun olduğu Güney Florida'da çalışmaktadır. "Çocuklar, hayata iki dilli bebekler olarak başlar ve bununla birlikte büyüdükçe İngilizceleri İspanyolcalarının üzerine geçer," şeklinde ifade etmektedir. "Yetişkinliklerinde başarılı iki dilliler olanlar halen İngilizcede İspanyolcada olduklarına göre daha iyidirler. İspanyolca eğitim veren bir okula gitmemiş, kitaplarını İspanyolca dilinde okumamışlardır. Ayrıca kelime dağarcıklarını veya anladıkları dilbilgisini veya anlatılarındaki uyumu ölçtüğünüzde ise İngilizcede oldukları kadar yetkin olmadıklarını görürsünüz."

Bir gelişim psikoloğu ve New Yok Üniversitesinde uygulamalı psikoloji dalında yardımcı doçent olan, İspanyolca ve İngilizce konuşan Latin ailelerde dil konusunda çalışmalar yapan Gigliana Melzi bu görüşe katılmaktadır: "Ebeveynlerin çocuklarını o dilde okuryazarlığa başlatırken düşünceli olmaları gerekecektir. Çocuklarını o dili idame ettirmeleri yönünde teşvik etme biçimleri konusunda anlayışlı olmaları gerekecektir."

Ayrıca çocuğu takip etmeleri, ebeveyne özgü beklentiler ve hırslarla fazla şey talep ederek aşırı yükleme yapılmadığından emin olmaları da önemlidir. Öyle ki bir müzik aleti ya da spor branşı hakkında üç dilde konuşmak biraz aşırı olabilir.

Çocukken öğrenmiş olduğunuz diller kadar hayatınızın devamında öğrendiğiniz diller de önemlidir. "İngilizce olarak bilime büyük katkılarda bulunmuş ve büyük başarılar elde etmiş, bununlar birlikte anadilleri İngilizce olmayan kişileri bilmekteyiz," der Dr. Hoff. "İnsan beyni akıl almazdır. İnsanın yabancı dil öğrenmedeki kapasitesi de öyle."

Öyleyse anne babalar çocuklarını iki dil konuşmaya yönlendirmek istiyorlarsa ne yapmalıdırlar? "Ana dilini konuşan birini bulun. Çocuğunuzla eğlenceli, ilginç diyaloglar kurduklarında kesinlikle bir şeyler öğrenecektir," der Dr. Hoff. "Bu durumdan çocuğunuzun mükemmel seviyede dengeli iki dilli biri haline gelmesini beklemeyin; ama yeterlidir." Ne olursa olsun, bu bir avantajdır.

Dr. Melzi, okul öncesi yaşlarda akıcı biçimde iki dil konuşan çocukların İngilizce konuşulan bir okula gittiklerinde orada olanları İngilizce kullanarak tanımlamaya başladığını ifade etmektedir.

"Dünya genelinde İngilizcenin ortak bir dil olması yönünde bir yönelim var. Bu sebepten, çocukların erken yaşlarda ikinci bir dile maruz kalması önemli. Yaşınız ne kadar küçük olursa yabancı dil konuşurken o dili o kadar anadilinizmiş gibi konuşacaksınız." şeklinde ifade etmiştir. Öte yandan, daha büyük çocuklar da daha kolay öğrenebilmektedir. "Yaşınız ne kadar küçükse o kadar avantajlısınızdır," demektedir. "Ancak yaşınız arttıkça daha etkin bir öğrenici olursunuz, zıplama tahtası olarak kullanabileceğiniz bir ilk diliniz olur."

Öyleyse gerçek iki dillilik ender bir husus olabilir, fakat ebeveynlerin bu sebepten dolayı cesaretlerinin kırılmaması gerekmektedir. Çünkü çocukların gelişimleri boyunca edindikleri tüm yetenekler çok değerlidir; der Dr. Melzi. "Buna değer, fakat yapılacak çok iş var!"