GİRİŞ

E-Posta
Şifre

YENİ ÜYE

Ad
Soyad
E-Posta
Şifre
Şifre Tekrar
Ürün sepete eklendi
Aramıza Hoşgeldin!
Welcome Abroad!
Bültene başarıyla üye oldun.
Teşekkürler!
Thank you for subscribing to
our newsletter.

1500 TL ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO

İLK SİPARİŞTE %10 İNDİRİM İÇİN ÜYE OLUN! İNDİRİM KODU: HELLOPC10

Fotoğrafçı Gözde Kumru Uçak'tan Evden Çalışan Annelere İpuçları

Zamanı yönetmek yetmiyor, çok çalışmak da değil mesele; amaç verimli ve üretken olabilmek. Kendisi de bir anne olan fotoğrafçı Gözde Kumru Gedikoğlu evden çalışmakla ilgili tüyolarını Petitmag için derledi.

Uzunca bir süredir aklımdaki ‘Evden çalışan anne zamanını nasıl yönetir?’ yazısını yazmak için gayret ediyorum ama odaklanmakta zorlanıyorum. Benim gibi home office iseniz, çalışma masanız mutfağın karşısında ve salonun tam ortasındaysa bunun hiç kolay olmadığını tahmin edebilirsiniz... Evdeyken gün boyunca, ‘Bugün ne pişiriyoruz?’, ‘Ütüler tamam mı?’, ‘Markete gitmek gerek ama önce maillere mi cevap versem?’, ‘Kedilerin aşı zamanı geldi, kliniği aramalıyım’, ‘Kahvemi alıp masama oturacağım ama Mercan uyandı!’ türünden dikkatinizi dağıtan günlük rutinler de üzerine eklenince evden çalışma kararını gerçekleştirmek giderek daha da zorlaşıyor.

Ben doğuma 20 gün kala, yeni evimize taşınırken ofisteki düzenimi buraya yerleştirmiş, evden çalışmaya devam etmiştim. Hamileliğimin 38. haftasında hoplaya zıplaya çalışırken kasılmalarım başlamış, ardından hemen doğuma girmiştim. Hamilelikte olduğunu gibi doğumdan sonra da işe aynı hız ve kolaylıkla dönebileceğimi sanmıştım fakat yaşadığım kafa sersemliği epey sürdü; hatta 10. aydayız ve bunun tam anlamıyla geçtiğini söyleyemem.

Bu nedenle zamanı yönetmek gerekiyor fakat bu da yetmiyor... Çalışmak da değil bütün mesele; verimli ve üretken olabilmek. Sonunda buna kafa yorup evden çalışan tüm annelere destek olabilecek tüyoları şu şekilde derledim:

ANNE VE BABA OLARAK TAKIM OLMAK

Çocuk yetiştirmek, mümkün olduğunca anne ve babanın birbirinden öğrenerek keşfedeceği ve geliştireceği bir süreç. Hem kendimizi yaşayabildiğimiz hem de ikimizin birlikte varolduğu bir hayatı kurabiliyor muyuz? Eğer öyleyse verimlilik yükseliyor. Çünkü daha önce başımıza gelmeyen, hesapta olmayan, hazırlıklı olmadığımız durumlarla sık sık karşılaşıyoruz. Birlikte emek vermek ve bebeğin bakımını, eve dair işleri bölüşerek halletmek ilişkiye de iyi geliyor. Biz çalışacağımız zaman dilimlerini ayarlayabildiğimiz bir modelde kendi işimizi yapıyoruz. Babanın mesai saatleri belli, hafta içi ve hafta sonu ayırımı var ise buna uygun zamanlarda iş bölümü yapmak anneye de zaman yaratacaktır.

HER ŞEYİN VAKTİ VAR

Doğumdan sonra kendime sık sık söylediğim bir cümleydi bu: “Acele etme, her şeyin vakti var.” Yaşayarak görmeye ve öğrenmeye devam ediyoruz. Yeniden çalışmayı, kendimizle kalmayı, işlerimize sakin sükun zaman ayırmayı özlüyoruz. Hayatımızın yeni haline ısınırken kendimize yüklenmek yerine zaman tanıyalım. Zira sular yolunu buluyor...

BEBEĞİN UYKU DÜZENİ

Uyku saati rutini geliştirmek başta bebeğiniz, sonra sizin için hayati bir önem taşıyor. Bebekler uykularını alamadıklarında devamındaki her şey domino taşı gibi birbirini etkiliyor.

Eve döndüğünüzde yapacağınız ilk iş, bebeğinize gece ve gündüzü ayırt etmeyi öğretmek olsun.” Doğumun ertesi günü ziyaretime gelen doktorumuzdan aldığımız en sağlam öğüttü bu. "Gündüzleri her zamanki gibi yüksek sesle, evin kendi temposundan ödün vermeden yaşamaya devam edin. Fakat geceleri perdeleri örtün, ışıkları kısın ve sessiz olun! Böylelikle bebekler yavaş yavaş gece ve gündüzü ayırt etmeye başlarlar.” diye de devam etmişti. Bu ideal fikri hayata geçirmek yazması kadar kolay değildi tabii. İlk altı ay düzen beklentimiz de olmadı. Fakat sonraları yavaş yavaş iyileşmeye başladı uyku düzeni. Bebekler bazen rutini seviyor; bazense ölçülere sığmıyorlar. Gündüz ve gece uyku saatlerini bilmek, kendinize de sakinlikle vakit ayırabilmeniz anlamına geliyor. Uyku danışmanlığı konusunda bize çok yardımcı olan Pınar Sibirsky’nin Youtube videolarının size de yardımı dokunabilir.

ANNENİN UYKU DÜZENİ

Geceleri uyanan, güne erken başlayan bebeğinizle ilgilendikten sonra gün içinde uykulu hissetmek işleri iyice zorlaştırıyor. Uykularımız her zamankinden daha kıymetli! 18 - 64 yaş aralığındaki bireylerin günlük uyku ihtiyaçlarının ortalama 7 - 9 saat olduğunu da ilave edelim. Kendinize yatmak için de bir saat belirleyin ve buna uymaya gayret edin. Gece yatmak bilmeyince sabah kalkmak da çok güç oluyor. İşte bu yüzden mümkün olduğunca erken yatmaya çalışın. Günü daha zinde geçirmeye önem verin. Yatmadan önce uykuya dalmanızı güçleştirecek her şeyden (kafein tüketmek, ağır şeyler yemek, telefonun beyaz ışığına maruz kalmak gibi) kaçının.

GÜNDÜZ İNSANI / GECE İNSANI

Bebekle birlikte ne insanı olduğunuzun önemi kalmıyor ilk başlarda. Öyle ya da böyle, günün herhangi bir saatinde her türlü idare etmeniz gerekiyor. İşe geri döndüğünüzde; sabahçı mı akşamcı mı olduğunuzu yeniden keşfedin. Sabahları çalışmaya daha yatkınsanız, mümkünse eğer, bebeğinizden biraz daha erken uyanıp kendinize vakit yaratabilirsiniz. En önemli ve dikkat gerektiren işlerinizi sabahları erkenden yapmaya çalışın. Eğer akşamları çalışabiliyorsanız sabah saatlerinde kendinize çok yüklenmeyin. Etrafı toparlamak, evin eksikleriyle ilgilenmek gibi pek dikkat gerektirmeyen işlere vakit yaratın. Çalışma programınızı öğleden sonraya saklayın.

GÜNE ZİNDE BAŞLAMAK

Güne başlarken önce pijamalarınızı çıkarın, rahat ev giysileri giyin, üzerinizi mutlaka değiştirin. Yüzünüzü güzelce yıkayıp nemlendirin. Eğer hala miskin hissediyorsanız soğuk bir duş alarak dolaşımınızı hızlandırmak iyi gelebilir. Pencereleri açın; içerisi temiz hava ile dolsun. Bu arada yorgunluk ve miskinlik hallerini de birbirinden ayırın. Çalışma motivasyonunun gelmesini beklerseniz günler sürebilir. Güzel bir kahve demlemeye ve kahve kokusunun evi sarmasına ne dersiniz?

ÇALIŞMA ALANI

Benim çalışma masam evin merkez üssü gibi bir yerde. Salonun tam ortasında, mutfağın karşısında. İyi tarafları olduğu kadar, dikkatimi epey dağıtan yanları da var. Burada önemli olan çalışmaya koşullandığınız bir masanızın olması. İster yemek masasının bir köşesi olsun, ister ayrı bir masa. Derli toplu tutmaya, gereksiz eşyaları ayıklamaya özenin. Bir şişe suyu yanı başınızdan ayırmayın, arada lıkır lıkır içmeyi ihmal etmeyin. Size ait ayrı bir çalışma sandalyeniz olsun. Esnek, dengeli ve bel desteği olan bu sandalye ile sırtınız ağrımadan çalışabilirsiniz.

GÜNLÜK YAPILACAKLAR LİSTESİ - ÖNEMLİ İŞLERE ÖNCELİK

Bir gün hepimiz için 24 saat. Hepimize en adil davranan zamanın ta kendisi. Günlük yapılacaklar listenizi oluştururken önemli ve acil işlerinizi birbirinden ayırın. Bu listeler için bir defter tutmak ve yazıp çizerek ilerlemek bana hep daha cazip geliyor. Önemli ve acil işleri hemen çözmeye gayret edin. Önemli fakat acil değilse konuyla ilgileneceğiniz zamana karar verin. Evdeki iş bölümünü de doğru yapabilmek mühim mevzu. Başka birine devredebileceğiniz işleri de mümkün olduğunca delege edin.

-Bir işe başlarken ve bitirirken saati not alın. İleride benzer bir işin ne kadar süreceğini öngörmek adına faydası olacaktır.

-Gerçekçi olmayan hedefler koymayın. Kendinizi biliyorsunuz; bir günde yapabileceğiniz işleri tahmin edebilirsiniz. İş teslimleriniz için doğru zamanlamayı paylaşın.

-Bilgisayarda kullandığınız programların kısa yollarından faydalanın. Telefon klavyesinin elinizi yavaşlatmasına karşın, whatsapp’i bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

-Cep telefonunuzu görmediğiniz bir yere bırakabilir, çalıştığınız süre boyunca internet bağlantısını kapatabilirsiniz. Böylelikle aramalar haricinde gelen bildirimler dikkatinizi dağıtmayacaktır.

MOLA VERİN

Ders sırasında derste kalın; gerektiğinde tenefüse çıkın. Belki saat başı 10 dakika, belki 25 dakikada bir, beş dakika. Herkesin temposu farklıdır, kendi performansınıza ve vücut ihtiyacınıza göre molalar verin. Mutlaka yerinizden kalkın ve hareket edin, balkona çıkın, pencereden bakın, evi bir turlayın. Tabii dikkatinizin dağılmasına izin vermeden.

DİNLENMEK İÇİN NELER YAPIYORSUNUZ?

Size dinlenmek adına ne iyi geliyor? Sosyal medyayı tüketmeyi şimdilik boşverin; bilgisayar ekranından uzaklaşın, kendinizle kalın, dizi seyredin, gazeteyi okuyun, örgü örün ya da puzzle yapın... Aroması dinlendirici bir çay demleyebilir uzun zamandır sohbet etmediğiniz arkadaşınıza telefon açabilirsiniz. Kitabınızı ya da derginizi alıp koltuğa da kıvrılabilirsiniz. Canınız ne istiyorsa onu yapacağınız bir vakit yaratın. Yeni güne başlamadan önce bazen yapabileceğiniz en verimli şey iyice dinlenmektir.