Çiçeklerle iç içe olup yaratıcılığını her gün bu alanda geliştirme fikriyle yola çıkan ve Ribbon Flowers & Design’ı kuran Buse Üçer’in Yeniköy’deki yazlık havasındaki evine girdiğinizde karşınıza müthiş bir bitki örtüsü çıkıyor. İçerideki çiçekler, büyük camlar sayesinde dışarıdaki bitkilerle müthiş bir ahenk yarattığı için kendinizi aynı zamanda botanik bahçedeymiş gibi de hissediyorsunuz. Buse şu sıralar hamileliğinin son haftalarında ama kendi gustosunu kattığı çiçek aranjmanları yaratmaya, doğanın güzelliklerini farklı formlarla müşterilerine aktarmaya devam ediyor. Karakter olarak sakin biri; konuştuğunda ise kısa süre sonra doğacak oğlu Mars ile ilgili ne kadar heyecanlı olduğunu fark ediyorsunuz. Fakat Buse kesin konuşmak yerine doğumla ya da oğlunun nasıl bir bebek olacağıyla ilgili kendisini farklı senaryolara hazırlıyor. Mars’ı beklerken neler hissediyor, öğreniyoruz.

EVİNİZİN HİKAYESİNİ ANLATIR MISINIZ?

Bu evi ilk gördüğüm anda bana mimari olarak Miami’yi anımsattığı için kalbimden vurulmuştum. Bahçesinde palmiye ağaçlarının yer alması ve evin içinin cam ağırlıklı olması bana Miami’de yaşadığım keyifli yıllarımı hatırlatıyor.

EVİNİZİN EN SEVDİĞİNİZ KÖŞESİ HANGİSİ?

Kesinlikle salondaki yumuşacık keten kumaşlı tek kollu kanepem. Eşim akşam eve geldiğinde beni genelde burada; laptop’umu, çayımı ve battaniyemi almış ve uzanmış bir şekilde buluyor.

DEKORASYON KONUSUNDA TEMEL FELSEFENİZ NEDİR? EVİNİZİ DEKORE EDERKEN NELERE DİKKAT ETTİNİZ?

Benim için evin genel mimarisine uyarak bir başlangıç noktası yakalamak önemliydi. Sonrasında da kendi zevkimi yansıtan küçük dekoratif objeler ve mobilyaları ahenkle birleştirebilmek, yeşil bitkiler ve kaktüslerle hem canlılık hem de yaşanmışlık katmak... Evi dekore ederken yazlık hissi vermek istedim; bu yüzden renk olarak beyazı seçtim, keten kumaşlar ve doğal ağaç malzemeleri kullandım. Sepetleri saksı yaptım, zemini kum hissi ve eve sıcaklık verecek şekilde Hindistan cevizi rengi halı ile döşedim.

EVİNİZDE YER ALAN BİTKİLER, ÇİÇEKLER HANGİLERİ? ÇOCUKLU EVDE ÇİÇEK VE BİTKİ YETİŞTİRME KONUSUNDA ARAŞTIRMALAR YAPTINIZ MI?

Ne zaman çiçek alımına gitsem dayanamıyorum ve eve ya da bahçeye bir şeyler alıyorum. Evim yakında sanırım botanik bahçeye dönüşecek! Değişikliği sevdiğim için her ay bitkilerin yerlerini değişiyorum, kapı önü çiçeklerini farklılaştırıyorum. Sevdiğim bitkiler her dönem değişiyor fakat şu sıralar devetabanı, fujer (aşk merdiveni) ve ficus lyrata favorim. Çocuklu bir evde bitki yetiştirmek zor olabilir; bunu yaşadıkça göreceğim. Evdeki bitkilerimden birkaç yıl uzak kalmak zorunda kalabilirim. Tabii çocuğumun haylazlığına da bağlı bir durum bu.

OĞLUNUZUN ODASINI DEKORE EDERKEN NELERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURDUNUZ?

Modern ve sade ama içinde eğlenceli unsurlar olmasını istedim. Rahatlık ve mobilyaların pratik olması önemliydi. Mesela alt değiştirme yerini banyonun, giyinme dolabını da alt değiştirme istasyonunun hemen yanına konumlandırdım. Sivri köşeler olmamasına özen gösterdim. Çocuklu arkadaşlarım hep ‘çok çabuk büyüyorlar’ dedikleri için bebek karyolasını belli bir yaştan sonra ön kısmını çıkararak çocuk yatağına dönüştürebilecek şekilde tasarladım. İleride arkadaşları ve kuzenleriyle yapacağı pijama partileri için yataklı kütüphaneyi altından bir çekyat çıkacak şekilde düşündüm. Yani bebek odası için biraz daha ileriye dönük, kullanışlı tasarımlar seçmeye özen gösterdim.

SİZCE YAŞADIĞINIZ SEMTTE ÇOCUK YETİŞTİRMEK NASIL OLACAK?

Yeniköy, İstanbul’un diğer yerlerine göre biraz daha sakin, lokal bir bölge. Sahilde çocuk parkı bulunuyor fakat kaldırımlar şehrin her yerinde olduğu gibi pusetle yürümeye pek elverişli değil ne yazık ki. Bu yüzden parklara arabayla gitmeye mahkumuz gibi görünüyor. Ablam, kuzenim ve çocuklarıyla aynı semtte oturuyoruz… Mars da büyük ihtimalle kuzenleriyle beraber büyüyecek tıpkı bizim büyüdüğümüz gibi.

OĞLUNUZUN İSMİNİN BİR HİKAYESİ VAR MI?

Oğlumuza isim seçmek çok zor oldu çünkü eşimin beğendiği isimleri genelde ben beğenmedim, benim beğendiklerimi ise o… Her akşam ‘Bu isim mi şu mu?’ derken eşim bir akşam yine internette isim arayışındayken ‘Mars nasıl?’ diye sordu. Önce hayır dedim ama sonra sevmeye başladım ve Mars koymaya karar verdik.

HAMİLELİK SERÜVENİNİZ NASIL GEÇİYOR?

Hamileliğim boyunca çok aktiftim ve hayat benim için hep normal akışında devam etti. Mide bulantısı, yorgunluk gibi şikayetlerim de olmadığından karnım büyüyene kadar hamileliği çok fazla hissetmedim. İşin çok yoğun olduğu bir dönemdi... Yılbaşı arifesi ve o dönem özellikle. Beşinci ay civarı karnım büyümeye başladıkça hamileliği daha hissederek yaşamaya başladım. Şimdi yedinci ayımda artık hamileliği tamamen hisseder, yaşar durumdayım. Hem bedensel hem de zihinsel olarak. Rahat bir hamilelik geçirdiğimi düşünüyorum. Hiç bulantım ya da aşırı uyku isteğim olmadı. Başlarda işlerimin yoğunluğundan hamileliği pek düşünecek vaktim de olmadı, o nedenle ilk ayların nasıl geçtiğini hiç anlamadım. Haftada iki kez sabah masajlarıyla kendimi şımarttım. Bir de nazımı en çok eşim çekti… Birkaç kere de işe gitmemesi ve benimle tüm gün ev keyfi yapmasını istediğimi itiraf ediyorum!

HAMİLELİĞİN SON ZAMANLARINI NASIL GEÇİRMEYİ PLANLIYORSUNUZ?

Hamileliğimin son zamanlarında Miami’de olacağım. Aklımda bol bol dinlenmek, her gün yürüyüş yapmak ve denize girmek var. Bebek alışverişi peşinde koşarak yorulmak istemiyorum. Zaten ablamdan neredeyse tüm kıyafetler yepyeni geldi; sanırım hiçbir şey almama gerek bile yok. Belki bir kaç oyuncak alırım, o kadar. O nedenle oldukça sakin geçireceğim son haftaları. Uzun zamandır görmediğim okul arkadaşlarımla görüşeceğim. İstanbul’da hem iş yoğunluğu hem hava durumu nedeniyle istediğim gibi yürüyüş yapamadım. Miami'de bu kısmı telafi ederim diye umuyorum. Doğuma kadar ailemden birileri birkaç haftalığına gelerek nöbet tutacaklar. Son iki haftasında da eşim gelecek. Bu sürecin de her bir haftasını çok sevdiğim biriyle baş başa paylaşacak olmak ayrıca keyifli olacak bence.

‘ANNE’ OLMA KAVRAMININ SİZİ EN ÇOK HEYECANLANDIRAN YANI NEDİR?

Oğluma karşı hissedeceğim müthiş sevgi beni çok heyecanlandırıyor. Aynı zamanda eşimle ortak bir oluşum dünyaya getirecek olma düşüncesi çok güzel. Bir de ablamın da, tüm arkadaşlarımın da oğlu oldu. Küçük bir çetemiz var bile. Bu konuda o kadar mutluyum ki... Hayatımdaki en iyi arkadaşlarım beraber büyüdüğüm bebeklik arkadaşlarımdır. Oğlumun da böyle bir ortamda büyüyecek olmasına çok seviniyorum.

PEKİ YA EN ENDİŞELENDİREN YANI?

İlk aylarda anlatılan uykusuz geceler beni korkutuyor.

HAYRAN OLDUĞUNUZ, ÖRNEK ALDIĞINIZ ÜNLÜ VEYA GERÇEK ANNELER KİMLER?

Sonsuz sevgi ve anlayışın en güzelini gösteren, en çok örnek aldığım kişi kendi annem.

BEBEK BAKIMI İLE İLGİLİ KENDİNİZİ NASIL HAZIRLADINIZ? NELER OKUDUNUZ?

Her şeyi bilmeliyim, çok okumalıyım, hazırlıklı olmalıyım gibi bir çabam olmadı. Sanırım biraz daha rahat ilerliyorum bu süreçte. Belli şeyler elbette okudum, aplikasyonlara baktım. Hatta Ovia Health hamilelik uygulamasını çok sevdim ve takip ediyorum. Her hafta detaylı anlatımlı özel videoları oluyor. Fakat daha çok etrafımdaki annelere ve abla desteğine güveniyorum.

DOĞUMLA İLGİLİ BİR PLAN YAPTINIZ MI?

Her şey yolunda giderse normal doğum yapmak çok istiyorum. Doğar doğmaz ten temasının önemine inanıyorum... Tabii tüm bunlar şu anda olmasını istediğim ama takıntı yapmadığım konular. Doğumla ilgili hiçbir şey planlanamaz bence. Dolayısıyla hayalimdekiler yaşanmasa bile bizim için dünyanın sonu olmayacak; bu şekilde düşünmeye çalışıyorum hep. Her annenin bir doğum hikayesi var ve bence herkes kendi hikayesini yaratıyor. Şans, genetik gibi birçok etken de işin içine giriyor. Ama ben bu süreci olumlu düşünerek geçirmeye çalışıyorum. Önümde ablam gibi çok rahat iki normal doğum yapmış biri var. Onun hikayesini referans alıp olumlu düşünüyorum bu süreçte.

HAMİLELİKLE İLGİLİ ALDIĞINIZ EN İYİ TAVSİYE NEYDİ?

Hamile yogası yapmak. Bir de çantada her zaman kraker, kuruyemiş, hurma gibi atıştırmalıklar taşımak.

BİZE KARİYERİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ? RIBBON FLOWERS'I KURMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ?

University of Miami’de Business Management bölümünden mezun olduktan sonra New York’ta bir internet start-up şirketinde sosyal medya asistanı olarak iki yıl çalıştım. İstanbul’a taşındıktan sonra evimde davet çiçeklerimi kendim yapmaya başladığımda çok keyif aldığımı ve bu konuda yeteneğim olduğunu fark ettim. Kendi işimi kurmak zaten hayalimdi… Bir gün eşimle akşam yemeğinde sohbet ederken çiçek üyelik sistemi fikrimi ortaya attım; hayal ettik, üzerine düşündük taşındık ve Ribbon Flowers & Design o gün ismen ortaya çıktı. İlk üyelerim ailem oldu; oldukça kalabalık bir ailem olması başlangıç sürecini hızlandırdı ve aniden kendimi bu işin içinde buldum. 2015 Ocak ayında dükkanı açtıktan sonra haftalık çiçek üyelik sisteminin yanı sıra farklı çiçek tasarımlarımla da öne çıkmaya başladım.

SİZCE ANNELİK ÇALIŞMA HAYATINIZI NASIL ETKİLEYECEK?

Bu, açıkçası en çok kafama takılan konu… İş düzenini aslında ben olmadan da işleyecek şekilde oturttum ama elbette aklım kalıyor. Şu an haftanın altı günü çalışıyorum ve işimi sevdiğim için Cumartesi günleri bile çalışmak bana keyif veriyor. Fakat anne olunca özellikle ilk aylarda tempomu yavaşlatmam ve hafta sonları çalışmaya bir süre ara vermem gerekecek. Bu süreçte eşim de çok yardımcı olacak ve her gün mağazaya gidecek. Bebek doğduktan sonra tam olarak ne zaman işe dönebilirim bilmiyorum; bunu da sanırım bana Mars gösterecek.

STİLİNİZİ NASIL TANIMLARSINIZ? HANGİ MARKALARI TERCİH EDİYORSUNUZ? STİLİNİZ HAMİLELİKTE DEĞİŞİME UĞRADI MI?

Günlük hayatımda rahat giyinmeyi seven biriyim. İş yerinde genellikle taytlar, spor ayakkabılar, casual trikolar ve hırkalar tercih ediyorum. Renkli parçaları giymeyi de ayrıca çok seviyorum. Genelde herkesten farklı olmak hoşuma gider.

HAMİLELİKTE UYGULADIĞINIZ BİR BESLENME PROGRAMI VAR MI?

Hamileliğimde kişiye özel beslenme planları yapan Rays'up Nutrition ile çalıştım. Bebeğime ve bana yetecek kaloriyi, doğru besinlerle alma konusunda çok faydalı oldu. Hamilelikte annenin vücut endeksine göre sağlıklı kilo almanın önemini, bebeğin gelişimi için vücudun nelere ihtiyaç duyduğunu öğrendim. Hamilelikteki tatlı krizlerinin sağlıksız yiyeceklere yönelmeden kontrol edilebilecek olduğunu da. Bu nedenle sık sık beslendim. Meyveyi tek başına yemektense yanında bir krakerle tükettim mesela. Bu tarz küçük önerileri uygulamak gerçekten de çok fark etti. Açıkçası hamilelikte beslenme konusuna önem veriyordum fakat doğru şeyler mi yiyorum, bilmiyordum. Özellikle doğru proteini doğru besinlerden almanın çok önemli olduğunu öğrendim. Her sabah bir avuç ceviz ve düzenli olarak balık tüketmeye özen gösterdim. Hem kendi sindirim ve bağışıklık sistemim hem de bebeğim için probiyotik aldım. Sanırım emzirirken de probiyotik kullanımına devam edeceğim. Rays'up Nutrition’ın bana hazırladığı beslenme planına iş saatlerinde de sadık kaldım. Evde bir gün önceden pişirdiğimiz yemeği ertesi gün işe götürdüm ya da kuzenimin sahibi olduğu Reşitpaşa'daki Havandan'da her gün taptaze hazırlanan farklı ve sağlıklı ev yemeklerinden yedim. Bana yakınlığı açısından bu konuda çok rahattım. Doğrusunu söylemek gerekirse ben hamile kalmadan önce beslenmesine çok dikkat eden biri değildim. Yemek yemeyi çok seviyorum dolayısıyla kararında bir beslenme planı uyguluyordum. Genelde kış aylarında daha rahat yemek ve yaza doğru azaltmak gibi klasik bir kaçamak plan... Ancak hamilelikte bebeğin gelişimi açısından bu konu benim için çok önemliydi. Kendi kilo alımımdan ziyade bebeğin gelişimine faydası olacak şekilde, dokuz ayı en iyi şekilde değerlendirmek adına elimden geleni yapıyorum.

BEBEK DOĞMADAN ÖNCE ‘YAPILMASI GEREKENLER’ LİSTENİZDE NELER VAR?

Odasının hazır olması önemli çünkü cila kokusu bir-iki ayda çıkıyor. Bebek gelmeden odayı havalandırmak ve evdeki boya kokusundan kurtulmak lazım. Bebeğin hangi boyutlarda çıkacağını tahmin etmek zor olduğundan bir de doğumdan sonra alışverişe çıkmaya vakit bulamayacağım için 0-3 ay ve 3-6 ay için birkaç tulum ve kıyafet almak yapılacaklar listemde.

ŞU ANA KADAR ‘HAMİLELİK, ANNELİK, EBEVEYN OLMA’ GİBİ KAVRAMLARLA İLGİLİ ÖĞRENDİĞİNİZ EN ÖNEMLİ ŞEY NE OLDU?

Ailemin, arkadaşımın, yazarların tecrübelerini, düşüncelerini dinleyip veya okuyup içlerinden kendi hayatıma, fikirlerime uygun bulduklarımı alıp uygulamak. Herkesin doğrusu-yanlışı kendine: Bunu unutmamak ve bazen zor olsa da kabul etmek gerekiyor. Sanırım pimpirikli olmamak çok işe yarıyor. Dolayısıyla her şeyi elimden geldiği kadar oluruna bırakmak öğrendiğim en önemli şeylerden biri oldu. Etrafımdaki bebeklerden ve okuduklarımdan, sistemi ve rutini olan bebeklerin daha rahat ve huzurlu olduğunu görüyorum. Belki de bu düşünce, bana uygun olduğu için doğru geliyor. Çalıştığım için de bu sisteme ihtiyacım olacak gibi gözüküyor. Ev, iş ve emzirme saatlerini rutine koymak hem iş hem kendim hem de bebek açısından daha kolay olacak diye düşünüyorum. Elbette bir gün diğerine uymayacak, uykusuz geceler hatta belki haftalar olacak. Rutin bozulacak, her uygulama her bebekte aynı sonucu vermediği için biz de kendi yolumuzu bulacağız. Hepsini olabildiğince kabulleniyorum şimdiden. Sanırım ablamın bu kadar yakınımda iki çocuk büyütüyor olması bu konuda en büyük avantajım.

KISA KISA...

Tipik kahvaltım... Yumurta, krem peynir, salatalık ve tahıllı ekmek.

Başucumda her zaman bulunanlar... Yüzüklüğüm ve şarj aletim.

Düz ayakkabı mı topuklu mu? Düz.

En son okuduğum kitap... The Whole-Brain Child

İstanbul’da en sevdiğim mekan... Havan’dan by Beff Gourmet.

En sevdiğim seyahat rotası... Güney Fransa.

… olmadan yaşayamam. Eşim.

En çok ziyaret ettiğim internet siteleri… Pinterest, amazon.com, ebay.com, etsy.com.

Beni mental olarak ayakta tutan... Ailem.