GİRİŞ

E-Posta
Şifre

YENİ ÜYE

Ad
Soyad
E-Posta
Şifre
Şifre Tekrar
Ürün sepete eklendi
Aramıza Hoşgeldin!
Welcome Abroad!
Bültene başarıyla üye oldun.
Teşekkürler!
Thank you for subscribing to
our newsletter.

1500 TL ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO

İLK SİPARİŞTE %10 İNDİRİM İÇİN ÜYE OLUN! İNDİRİM KODU: HELLOPC10

Beklenmedik ve Travmatik Yaşam Olaylarını Çocuklara Anlatmanın Yolları

Deprem, yangın gibi beklenmedik yaşam olayları, yetişkinler kadar çocukları da derinden etkiliyor. Doğal afetler, dünyayı keşfetme çabasındaki çocukların kafasında sayısız soruyu da beraberinde getiriyor. Peki, biz yetişkinler olarak çocuklarımızı bu tür travmatik olaylara karşı nasıl hazırlıklı hale getirebiliriz ve onların sorunlarına nasıl cevap verebiliriz?

Çocukların hayatı algılama kapasiteleri yaşlarına göre farklılık gösterse de yapılması gerekenler aşağı yukarı aynı. İşte, çocukları ani ve olumsuz yaşam olayları konusunda bilgilendirmenin yolları…

Tüm sorularına cevap verin

Her konuda olduğu gibi bu konuda da çocuğunuzun sorularına cevap vermeniz önemli. Bu noktada çocuğunuzun sorduğu soruları doğru anladığınızdan emin olun. Zihnini meşgul eden sorulara cevap verirken kafasını daha da karıştırmamak için sorularını doğru anlamanız büyük önem taşır. Yaşına göre depremin, yangının ne olduğunu onun anlayabileceği netlikte anlattıktan son bu tür olayların doğal olduğunu, her zaman ve her yerde gerçekleşebileceğini, bir başlangıcı ve bir sonu olduğunu anlatmaya çalışın.

Farklı senaryolara hazırlıklı olun

Çocuğunuz olayları anlamlandırmak ve kendini güvende hissedebilmek için aynı soruyu defalarca sorabilir, bu durumda başınızdan savmak yerine her seferinde cevap vermeye özen gösterin. Aksine çocuğunuz size hiç soru sormayabilir, bu olay hiç yaşanmamış gibi davranabilir. Onun sessiz tavrı, konu üzerine düşünmediği anlamına gelmez. Bu noktada gereksiz açıklamalar yapmayın. Sadece onun sorularına ne zaman isterse cevap verebileceğinizi hissettirdiğiniz destekleyici bir ortam oluşturun.

Sade ve anlaşılır bir dil kullanın

Deprem gibi jeolojik bir olayı bilimsel bakış açısıyla anlatmak, özellikle belli bir yaşın altındaki çocuklar için kafa karıştırıcı olabilir. Bunun yerine “Deprem oldu, biz gereken önlemleri aldık, şu an senin yanındayım ve güvendeyiz.” gibi kısa ve anlaşılır açıklamalar yapabilirsiniz. Bu sırada olayın önemini küçümseyecek ifadelere de başvurmayın. Sadece onu rahatlatmak adına bir daha deprem olmayacağı gibi güvenini sarsabilecek beyanlarda bulunmayın, dürüst olun. Çocuğunuz öğrendikleri karşısında olayları kişiselleştirebilir, yani kendinin ve sevdiklerinin güvende olduğu konusunda endişe duyabilir. Bu konularda ona tatmin edici açıklamalar yapmak gerekebilir.

Bilgi akışını kontrol altına alın

Çocuğunuzu bu tür olayların ardından ana akım medyadan ve sosyal medyadan uzak tutmaya çalışın. Detayları ana haber bültenlerinden, gazetelerden öğrenmesi ve bu sırada rahatsız edici görüntülerle yüzleşmesi onun açısından travmatik olabilir. Benzer şekilde çocuğunuzun önünde bu konulara dair can sıkıcı detaylar üzerinde konuşmamaya da özen gösterin.

Duyguları da paylaşın

Çocuğunuzu doğal afetler konusunda bilgilendirirken duyguları da es geçmeyin. Üzüntü, korku, öfke gibi duygularınızı çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Onun duygularını da dikkatle dinlemeniz ve onu anladığınızı ifade etmeniz çok önemli. Ayrıca bu dönemde daha çok fiziksel temas ihtiyacı da duyabilirler. Kaygınız ve korkunuz çok şiddetli boyutlardaysa, bunları olduğu gibi yansıtmak yerine sakinleşmek için kendinize zaman tanıyın. Eğer anne babadan biri bu konularda daha soğukkanlıysa gerekli konuşmaları o yapabilir.

Oyunun gücünü kullanın

Çocuğunuz duygularını bire bir iletişim halindeyken yansıtamasa da oyun yoluyla neler hissettiğini anlayabilirsiniz. Oyun dışında resim çizmek, hikaye yazmak gibi daha sanatsal aktiviteler de duygularının dışavurumunda etkin rol oynayabilir. Aynı zamanda bu tarz travmatik olayların ardından çocuklar, hayali kahramanlar, süper güçler, başlarına gelen hayali olaylar aracılığıyla duygularıyla başa çıkmaya çalışabilirler. Bunu fark ettiğinizde bunların gerçek olmadığını yüzüne vurarak savunma mekanizmalarını zedelemek yerine duygularını yansıtmasının bir aracı olarak görerek akışına bırakmalısınız.

Günlük rutininizi sürdürün

Güvenliğinizi tehdit eden bir durum yoksa çocuğunuzun kendini güvende hissetmesi için günlük rutininize sadık kalın.

Gerekirse yardım alın

Tüm bu önerileri dikkate almanıza rağmen çocuğunuzun kaygı, korku seviyesinin çok yüksek olduğunu gözlemliyorsanız, uyku ve beslenme düzeninde bozulmalar varsa, uzun süreli dalgınlıklar, ani duygudurum değişiklikler ve baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel bir neden olmayan uzun süreli ağrılar yaşıyorsa mutlaka bir uzmandan destek alın.

Üye ol, ilk alışverişte %10 indirim fırsatı kazan!

Tüm sitede geçerli ilk alışverişinizde kullanabileceğiniz %10 indirim kodu için üye olun!