GİRİŞ

E-Posta
Şifre

YENİ ÜYE

Ad
Soyad
E-Posta
Şifre
Şifre Tekrar
Ürün sepete eklendi
Aramıza Hoşgeldin!
Welcome Abroad!
Bültene başarıyla üye oldun.
Teşekkürler!
Thank you for subscribing to
our newsletter.

1500 TL ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO

İLK SİPARİŞTE %10 İNDİRİM İÇİN ÜYE OLUN! İNDİRİM KODU: HELLOPC10

Doğa Bilinci Yüksek Çocuklar Yetiştirmek

Doğanın kıymetini bilen çocuklar yetiştirmenin yolu dışarıda oyun oynamalarına izin vermekten geçiyor olabilir mi? Aslına bakarsanız pek çok araştırma bunun en etkin yöntemlerden birisi olduğunu söylüyor: Çocukluk yılları doğayla dost olup sebep sonuç ilişkilerini değerlendirmeye başlamak için en doğru zaman. Zira sürdürülebilirliği erken yaşta öğrenmeleri bu kavramı içselleştirip hayatlarının ilerleyen dönemlerinde de bunu günlük rutinlerinin bir parçası haline getirmelerini sağlıyor. Çocuklarımızın değişen iklim koşulları ve sürdürülemeyen doğal kaynaklardan bizlerden çok daha fazla etkileneceğini düşününce de onları tutkulu birer geri dönüşümcü olarak yetiştirmek için sebeplerimiz artıyor. Peki ama şehrin göbeğinde yaşarken çocuklarımıza doğa bilinci aşılamak için neler yapabiliriz?

Eğer bahçeli bir evde yaşıyorsanız, işe bahçenin tümünü değilse bile bir bölümünü onların güvenle oyun oynayabilecekleri bir alana çevirmekle başlayabilirsiniz. Bilgisayar başından güçlükle kaldırılan çocuklar bile bahar ve yaz günlerini açık havada geçirmekten keyif alacaktır... Sabahları bir ağacın gölgesinde kahvaltı yapmak, öğleden sonra çiçekleri sulama görevini üstlenmek hatta gelişimlerine tanık olup budama zamanlarının takibini yapmak onların sorumluluk duygusunu da geliştirecek.

Bir apartman dairesinde yaşıyorsanız, minik saksılarda fazla bakıma gereksinim duymayan sebzeler yetiştirmeyi deneyebilirsiniz. Bu noktada özen gösterilmesi gereken şey sebzelerin ekiminden budanmalarına kadar geçen tüm adımlarda çocuğunuzu da işin bir parçası haline getirmek... Minik insanın saksıdaki sebzelere duyacağı ilgiyi artırmak için onun sevdiği türlerden başlamanın da akılcı bir numara olacağını anımsayalım. Şimdi kendi konfor alanımızda uygulayabileceğimiz alternatifleri cebimize koyup biraz da dışarıda neler olup bittiğine bakalım.

Şehir merkezlerinde, artık çocuklar için neredeyse hiç oyun alanı bulunmasa da binaların aralarında sıkışıp kalmış o minicik oyun parkları bile çocuğunuzun gelişimi için tahmin edebileceğinizden çok daha büyük rol oynuyor. Her fırsat bulduğunuzda çocuğunuzu yakınlardaki bir parka götürüp onun eğlencesine ortak olun.

Eğer deniz kenarında bir şehirde yaşıyorsanız, sahilde uzun yürüyüşlere çıkın. Yürüyüşler onun için yeterince heyecan verici değilse yol üzerinde seveceği bir dondurmacı veya bir oyuncakçı bulup bu yürüyüşleri keyifli birer etkinlik haline getirin. Ev dışındaki etkinliklerde her zaman gönlünce toprağa, çamura bulanıp kirlenmesine göz yumun hatta buna teşvik edin. Çocuklara yönelik çevre seminerleri ve permakültür etkinliklerini takip edin. Bu etkinliklerde çocuğunuz hem yeni bilgiler öğrensin hem yeni insanlarla tanışsın hem de toprakla haşır neşir olsun. Eğer yakınınızda bu tür bir etkinlik yoksa internetten ilgili eğitimleri takip edip birlikte uygulayabileceğiniz aktiviteleri keşfedin.

Çocuğunuz için okul seçimi yaparken, ellerini toprağa bol bol bulaştıracak bir ders programı olmasına dikkat edin. Bırakın tırnaklarının içi toprak dolsun... Unutmayın onun bağışıklık sistemi elleri kirlendikçe güçlenecek. Günümüzde anaokullarının da ilk öğretim okullarının da pek çoğu sürdürülebilirlik ve permakültüre müfredatlarında yer veriyor. Bırakın dersten çıkıp eve geldiğinde size sebzeleri yıkadığınız suyu dökmek yerine onunla çiçekleri de sulayabileceğinizi ya da hangi meyveleri çekirdeklerinden yetiştirebileceğinizi ve bunları yapmanın neden önemli olduğunu anlatsın. Unutmayın, toprağa dokunmak demek sürdürülebilirlik kavramını da öğrenmek anlamına geliyor. Evinizdeki minik insan kendisine sorulduğunda sürdürülebilirliğin sözlükteki karşılığını size anlatamayacak belki ama toprakla ilişkisi ona bu değeri erken yaşta aşılayıp çevreye duyarlı bir bireye dönüşmesini sağlayacak.

Ebeveyn Olarak Kendimize 5 İpucu:

1) Çocuklar onlara söylediklerimizi değil; bizden gördüklerini yaparlar. Bu yüzden dikkatlerini dağıtacak çevrecilik konuşmaları yapmak yerine açık havada birlikte zaman geçirirken çevreye gerçekten önem verdiğimizi gözlemlemesini sağlayabiliriz.

2) Çocuğumuza neden kağıt ve camları geri dönüşüm için ayırdığımızı, kullanmadığımız ışıkları neden kapattığımızı, bir yere arabayla gitmek yerine neden yürüyerek veya toplu taşımayla gitmeyi tercih ettiğimizi anlatabiliriz.

3) Ev idaresinde çevreci ürünlere ve sürdürülebilirliğe daha çok yer vermeye çalışabiliriz. Mesela atık miktarımız ve enerji tüketimimizi minimuma indirgeyebiliriz. Doğa dostu temizlik malzemeleri (Bu tür ürünler artık hemen her markette rahatlıkla bulunabiliyor) kullanmaya özen gösterebiliriz. Sebze ve bitki atıklarımızı biriktirip kompost gübre üretebiliriz.

4) Evde kullanmadığımız eşyaları dönüştürüp onlara yeni görevler yükleyebilir; çöpe atmak yerine yeniden hayata geçirebiliriz. Mesela yıllardır kullanmadığımız kocaman tepsiyi, ayak taktırıp sehpa ya da komodin haline getirmek...

5) Bir ev bahçesi yetiştirebilir ve planlamadan peyzaja, ekimden budamaya tüm adımlarında aile fertlerini sürece dahil edebiliriz.

Üye ol, ilk alışverişte %10 indirim fırsatı kazan!

Tüm sitede geçerli ilk alışverişinizde kullanabileceğiniz %10 indirim kodu için üye olun!