GİRİŞ

E-Posta
Şifre

YENİ ÜYE

Ad
Soyad
E-Posta
Şifre
Şifre Tekrar
Ürün sepete eklendi
Aramıza Hoşgeldin!
Welcome Abroad!
Bültene başarıyla üye oldun.
Teşekkürler!
Thank you for subscribing to
our newsletter.

1500 TL ÜZERİ ÜCRETSİZ KARGO

İLK SİPARİŞTE %10 İNDİRİM İÇİN ÜYE OLUN! İNDİRİM KODU: HELLOPC10

Bir Annenin Süt Sağmakla İlgili Tüm Tecrübeleri

Leyla ile hiç sorunsuz başlayan emzirme maceramız dördüncü ayını doldurduğunda emme grevinin başlaması ve benim de ilk çocuk tecrübesizliğimle birleşince hayalimdeki gibi devam etmedi ne yazık ki. Leyla kilo açısından yüksek persentilde doğmuş bir bebek olmasına rağmen ilerleyen aylarda beklenen grafiği tutturamamış, her ay alt sınırda kilo alarak ilerlemişti. Dördüncü ay itibarı ile emmemek için direnen bir bebek ve çevreden aralıksız gelen 'büyümeyen çocuk' baskısı deneyimsizlik ile birleşince bizim emzirme maceramız yerini benim yaklaşık bir yıl boyunca tek başıma sürdürdüğüm bir 'süt sağma macerası'na bıraktı. Benim Leyla ile yaşadığım, yani bebeğini emzirmeden, sadece sağdığı sütü biberon ile vererek beslemeye 'exclusive pumping' deniyor. Bu deyimi birebir Türkçe'ye çevirmek mümkün mü bilemiyorum, ama sanırım en doğrusu 'sadece sağarak süt vermek' olabilir.

Öncelikle belirtmeliyim ki bu bir tavsiye yazısı değildir. Her anne bebeğini elinden gelenin en iyisini yaparak büyütür, kendi koşulları dahilinde en güzel şekilde besler. Her annenin ve her bebeğin macerası da farklıdır. Ben bu yazıda elimden geldiğince zamanında oldukça zorlanarak elde ettiğim bilgileri bir arada toplamaya çalışarak, benzer bir 'süt sağma' maratonundan geçen annelere ışık tutmak isterim ancak.

Detaylara girmeden önce söylemeliyim ki, süt sağma hikayem ilk çocuğum Leyla'da emmek istemeyince zorunlu girdiğim bir maceraydı. Ancak bu tecrübe, sonrasında ikinci çocuğum Kaya'da hem kısa süre sonra işe başlayacağım için süt depolamak, hem de mevcut süt üretme performansımın devamlılığını sağlamak için faydalandığım bir yöntem oldu. Hepimizin bildiği üzere süt üretimi işi tamamen arz talep meselesi: göğüsler boşaldıkça yeni süt üretimi devam ediyor. Unutmadan şunu da belirtmek isterim, süt sağma işini de herşey gibi kontrollü yapmakta fayda var çünkü fazla süt üretimi mastite sebep olabiliyor.

YARDIMCI ARAÇLAR

Hastane Tipi Pompa

Süt sağmanın kilit noktası bana göre hastane tipi göğüs pompası. Taşınabilir pompalara kıyasla hem çekiş gücü hem de sağım süresi açısından kesinlikle çok daha iyi. Ancak bildiğim kadarıyla hastane tipi pompaların satışı yok, istediğiniz markanın yetkili firmasından kiralayabiliyorsunuz. Benim tercihim Medela Symphony pompa oldu. Türkiye'de olduğumuz dönemlerde Medela'nın Symphony modelini Sümer As üzerinden kiralamıştım. Mesela Symphony muadili olarak Lactina da önerilen hastane tipi pompalar arasında yer alıyor.

Çift taraflı sağım ve süt sağma sütyeni

Sağılan süt miktarını arttırmak için diğer bir önemli nokta ise iki göğsü aynı anda sağmak. Tekli sağım yaparken veya emzirirken de farkettiğiniz gibi, aktif göğüsten süt akışı başladığında diğer göğüsten de sızıntı başlıyor. Bunun sebebi 'let-down' veya 'milk-ejection reflex' (yani süt boşaltım refleksi) denen, göğüs ucundaki sinirlerin uyarılmasıyla oluşan ve iki göğsü de aynı anda etkileyen bir durum. Bu aktivasyonu ve diğer göğüsten gelen sütü kaybetmemek için, aynı zamanda da vakitten tasarruf etmek için çift taraflı pompa yapmak çok önemli.

Çift taraflı sağım yapmanın kritik noktası ise süt sağım sütyeni! Anneliğin doğasında yer alan 'aynı zamanda birden fazla iş halletme isteği' kaçınılmaz, dolayısıyla ben süt sağdığım saatlerde ellerimi de kullanabilmek adına Medela'nın sütyeninden faydalandım. Türkiye'de satılan başka bir versiyonu ise Snugabell süt sağma sütyeni.

İsterseniz, sıkı bir sütyeninizin göğüs uçlarını keserek kendiniz de benzer bir sütyen elde edebilirsiniz.

Pumpin Pal

Süt sağma konusunda diğer altın değerindeki bilgiyi Leyla bebekken sık aralıklarla sağım yaptığım dönemde yaşadığım kesintisiz göğüs ucu acısına çözüm ararken bir Facebook grubunda keşfetmiştim. Bu altın değerindeki bilgi: Pumpin' Pal! Pompa setlerinin içinden her ne kadar farklı göğüs büyüklüklerine göre göğüs ucu aparatı çıkıyor olsa da ne yazık ki hiçbiri, özellikle de sürekli sağım yapan (exclusive pumping yapan) anneler için gerekli konforu sağlamaya yetmiyor. Pumpin Pal bu noktada süt sağım sürecimi tamamen değiştirdi diyebilirim. Eğimli tasarımı sayesinde anneye arkasına yaslanarak da süt sağma konforunu veriyor (normal göğüs ucu aparatlarını kullanırken sürekli dik, hatta öne doğru eğilerek kambur durmaya başladığınızı farkedeceksiniz!). Bunun yanı sıra yine eğimi sayesinde sütün sızmasını ve birikmeden şişeye dolmasını sağlıyor. Göğsü kavrayan başı sayesinde süt kanalları açılıyor ve dolayısıyla daha kısa sürede daha çok süt çıkarıyorsunuz. Son olarak, baş kısmındaki tırtıklı yüzey sağım hareketiyle birlikte göğüse doğal bir masaj yapıyor, ki bu da oldukça rahatlatıcı ve faydalı.

Pumpin Pal birçok marka süt sağım pompasına uyumlu veya uyum sağlayan adaptörü ile satılıyor. Aynı zamanda farklı göğüs boyutları için farklı boyları var. Yaygın olarak Amerika'da satılıyor, ben beş sene önce zorlukla ulaşmıştım, ancak imkanı olanlar için mutlaka edinilmesi gereken bir süt sağım aparatı olduğunu söylemeliyim.

SÜT SAĞIMINI KOLAYLAŞTIRACAK İPUÇLARI

Yazının bu kısmına kadar hep süt sağma işini kolaylaştıracak yardımcı araçlardan bahsetmiş olsak da, işin büyük bir bölümü teknik! Bu noktada da asıl soru, süt sağmayı neden tercih ettiğiniz. Daha önceden de bahsetmiş olduğum gibi ben bu maceraya kızım Leyla'nın emmeyi reddetmesiyle başlamak durumunda kalmıştım. Emmek istemeyen, doğum itibarı ile göğüs tutmamış veya çeşitli sebepler ile emziremeyen ama bebeğine anne sütü vermek isteyen anneler için durum, stok yapma niyetiyle süt sağan annelerden oldukça farklı.

Destek grupları

Öncelikle sürekli ve sadece süt sağımı yapan annelere söyleyeceğim ilk şey, çevrenizden gelen 'bebeğin emmesi ile aynı olmaz', 'sağarak devam edemezsin, o süt biter' gibi olumsuz söylemlere karşı kulağınızı sıkıca kapatmanız. Bu konuda en büyük desteği sizin gibi annelerin üyesi olduğu Facebook gruplarından alabilirsiniz. Bu gruplarda uzun süredir bebeğini bu şekilde beslemeyi başarabilmiş annelerin hikayelerinden ilham alabilir, takıldığınız konularda muhtemelen daha önce tökezlemiş olan annelerin hızlı cevaplarından faydalanabilirsiniz. Buraya örnek olarak zamanında kendimin de üyesi olduğum iki grubu not etmek isterim. Biri yabancı annelerden oluşan 'Exclusively Pumping Moms Private Group', diğeri ise Türk annelerinin kurduğu 'Sağarak Süt Veren Anneler' Facebook grubu.

Süt Sağma Rutini Oluşturmak ve Rutine Sadık Kalmak

Bebeğini emzirerek beslemenin faydaları yadsınamaz ancak eğer şartlar farklı gelişti ve sizin hikayeniz böyle ilerlemediyse yaşadığınız durumun dünyanın sonu olmadığını unutmayın. Ben ikinci çocuğum Kaya'da benzer bir durum yaşasam aynı tercih ile devam eder miydim bilmiyorum, ancak o dönem sütümün hala varolması sebebiyle Leyla emmeyi bıraktığında ben sanki hala Leyla emiyormuş gibi bir rutin oturtarak süt sağmaya devam ettim. Leyla o zaman dört aylıktı ve üç saatlik rutin ile besleniyordu. Gece, gündüz, evde veya dışarıda, bu rutini bozmadan, saat aralığını geçirmeden disiplinli devam etmek süt devamlılığı açısından kritik. Leyla büyüdükçe süt sağım aralıklarımı uzattım, ancak bunu her zaman göğüs tıkanıklığını önlemek açısından kademeli olarak gerçekleştirdim. Leyla'nın ek gıdaya başladığı dönem günlük sağım sayısını azalttım ama sağım süresini kısaltmadım. Sizler de günlük sağım saatlerinizi ve sürelerinizi bebeğinizin uyku saatlerine ve günün evde geçirdiğiniz zamanlarına göre ayarlayarak kendi düzeninizi oturtabilirsiniz. Burada önemli noktalardan biri, her sağımda ne kadar süt üretildiğinden çok göğüsleri belirli periyodlarda uyarılmaya ve boşaltmaya alıştırmak.

Benim uyguladığım örnek bir sağım tablosunu aşağıda görebilirsiniz:

4 aylık rutin* 8 aylık rutin**
06.30 06.30
09.30 12.00
12.30 17.00
16.00 00.00
19.00
00.00
03.00

*Leyla sabah 6:00'da uyanıyor olduğundan, alt değiştirme, giyinme sonrası ilk aktivite zamanını gerçekleştirirken ben de 6.30'da ilk sağımımı yapıyordum. Gün içindeki diğer üç sağım saatim onun gündüz uykularına denk geliyordu. Gece 3.00'da ise ne Leyla uyuyor bile olsa uyanıp süt sağıyordum.

** 8. Ay itibarıyla sağım sayılarını azaltmış, yine gün içi sağım saatlerimi Leyla'nın gündüz uykularına denk getirecek şekilde ayarlamıştım. Son sağım saatimi de gece kalkıp sağım yapmama gerek kalmayacak şekilde düzenlemiştim.

Stok yapmak için süt sağmak

Yazının başında da bahsettiğim gibi süt sağmak annelerin günümüz hayat koşullarında erken işe dönüş ile stok yapmak amacıyla başvurduğu bir yöntem. Birçok anne bebeklerini bu süreçte düzene sokmak, günlük rutinlerini belirlemek ve süt üretimini bu rutinde devam ettirmek için sağım yapıyor.

İkinci çocuğum Kaya sorunsuz emen bir bebekti. Ancak özellikle ilk aylarda her emme seansında göğüslerin tamamını boşaltabilecek gücü oluşmamıştı. Ben evde olduğum ve vaktim olduğu müddetçe Kaya'yı emzirdikten sonra göğüslerimi pompa ile boşaltmaya çalıştım. Kaya'nın ilk senesindeki süt üretiminin düzgün ilerlemesini en çok buna bağlıyorum. Çünkü iki çocuklu hayatın temposu göz önünde bulundurulduğunda, ikinci bebekte düzgün beslenme, dinlenme, düzenli su tüketimi gibi süt vermeyi destekleyici etkenler ilki kadar muntazam olamıyor.

Kaya'ya uyku eğitimi verdiğimiz dönemde (dördüncü ay), uyku öğününde (22.00-23.00 arası) Kaya'yı emzirdikten sonra yine gece kalkıp (3.00) süt sağmaya devam ettim. Uyku öğününü kestiğimiz altıncı ay civarı ise mutlaka 23.00 civarı göğüslerimi pompa ile boşaltıp uyudum. Sağdığım bu sütleri evde olmadığım zamanlarda veya ek gıdayla verilmek üzere derin dondurucuda stokladım. İşte veya dışarıda olduğum ve Kaya'nın dondurulmuş sütlerden tükettiği zamanlarda ise yine süt sağımını bulunduğum ortamda gerçekleştirdim.

Pompa Aparatlarının Sağlamlığından Emin Olmak

Süt sağımında pompa aparatlarının sağlamlığından emin olmak çok önemli. Pompanızın performansının azaldığını, pompanızın bozulduğunu veya aniden sütünüzün azaldığını düşünüyorsanız ilk önce aparatları tek tek gözden geçirmenizde fayda var. Bunun için pompa hortumunun içinde su kabarcığı olmadığından emin olmalı, yoğun kullanım sonrası oluşan beyaz zar (membran) yırtılması / delinmesini düzenli kontrol etmelisiniz. Membran yırtılması çok sık karşılaşılan bir problem olduğundan evde mutlaka yedek membran bulundurmakta fayda var.

Sağım Sırasında Atlanmaması Gerekenler

Hastane tipi pompaların iki kademeli sağım yapma özelliğinden faydalanmak ve kendi vucüt yapımız ve süt üretimimize göre en doğru vakum hızını kullanmak da atlanmaması gereken detaylar arasında.

Bu noktada arkadaşlarıma da sıkça yaptığım hatırlatma pes etmemek. Hastane tipi pompaların ilk aşaması göğüse masaj uygulayarak süt kanallarının açılmasını sağlıyor ve bu aşamada süt damlayarak geliyor. Bu süreç kişiden kişiye değişse de aktif süt akışının sağlanması ortalama 5-10 dakika alıyor. Bu aşamada süt sağımını gerçekleştiremediğini, yeterli süt üretimini sağlayamadığını düşünen anneler olduğu için bu uyarıyı yapmakta fayda olduğunu düşünüyorum.

İkinci kademe, yani vakumlamaya geçildiğinde hızlı ve daha bol miktarda süt akıyor olduğunu ve şişenin hızlıca dolmaya başladığını farkedeceksiniz. Süt akışı durduktan sonra da 3-5 dakika kadar daha sağmaya devam etmenin vücuda salgılanan süt üretimi hormonları için (prolaktin, oksitosin gibi) faydalı olduğu söylenmekte. Her sağımın en az 25-30 dakika süreceğini düşünerek planlama yapabilirsiniz.

Stoklama, Dondurma, Çözdürme

Son olarak, sağılan sütleri saklama ve kullanma konusunda da çok faydalandığım birkaç püf noktadan bahsetmek istiyorum.

Sağdığınız sütleri süt saklama poşetlerinde, üzerine mutlaka tarih ve miktar yazarak muhafaza etmek atlanmaması gereken ilk nokta.

Eğer sütünüzü sadece sağarak veren bir anneyseniz dondurulmuş sütleri dolapta stoklamak da düzenli sağım yapmak gibi ciddi bir planlama gerektiriyor. Buzluktaki alanı maksimum verimlilikte kullanabilmek adına sütleri yatay bir şekilde dondurup saklamak hayat kurtaran detaylardan biri. Yatak olarak dondurulan sütler hem ince olduğundan sonrasında daha hızlı ve her noktası eşit şekilde çözülüyor ayrıca buzlukta müthiş bir yer kazanımı sağlıyor.

Sütleri miktar ve sağım tarihlerine göre gruplamak da işinizi kolaylaştıracak başka bir detay. Ben ısıtılmış sütlerin boşa gitmemesi adına sütleri 100 ml ve 50 ml'lik gruplar halinde donduruyordum. Bu miktarlara tek sağımda ulaşılamaması durumunda sütleri sağım sonrası dondurmadan buzdolabında muhafaza ederek, gün sonunda aynı dereceye ulaşmış farklı sütleri istediğim miktarlarda bir araya getirip buzluğa öyle geçiriyordum.

Hangi öğünde sağılmış süt vereceğinizi önceden planlayabiliyorsanız dilediğiniz miktarı buzdolabı kısmına geçirip yavaşça çözünmesini sağlayabilirsiniz. Ön görülemeyen durumlarda ise zarar görmemiş olduğundan emin olduğunuz poşeti ılık veya sıcak su içinde bekleterek eritebilirsiniz.

Faydalı Kaynaklar

Son olarak süt sağma ve emzirme ile ilgili aklınıza gelen her türlü soruya yanıt bulabileceğiniz iki önemli kaynak La Leche League ve KellyMom siteleri olacak. Bu iki kaynaktan da iki çocuğumun ilk bir yılı boyunca çok faydalandım ve aradığım sorulara kolaylıkla yanıt buldum.

Süt pompası aparatlarının yıkanması, steril edilmesi, dışarıda sağılmış sütün eve transferi, tatil ve ev dışında pompa kullanımı ve gerekli hijyenin sağlanması da diğer bir yazıda üzerinde duracağım noktalar olacak.